top of page

Blog Yazılarım

  • Dec 4, 2024
  • 1 min read

Updated: Jan 4



Pain is an inevitable part of life, but how we respond to it can make all the difference. In this post, I explore the Buddhist parable of the two arrows, which teaches us how we can choose not to turn our pain into suffering. Through mindfulness, we can learn to be present with our pain and release the suffering that comes from our reactions.


When life sends us a painful experience (the first arrow), it’s easy to follow up with a second arrow—our emotional reactions and negative thoughts. Mindfulness helps us to pause, acknowledge our pain, and prevent that second arrow from deepening our suffering.

In this post, I share how you can practice mindfulness in the face of pain, focusing on acceptance, presence, and letting go of the stories that cause more hurt.


Want to Learn More?

You can read the full post and discover more mindfulness practices on Substack- just click the buttown below.


If you're interested in more mindfulness content in English, feel free to subscribe to my free Substack newsletter and join the journey!





Updated: Jan 4



Mindfulness'ın kökeni çok eskilere dayansa da özellikle son yıllarda sıklıkla an'da yaşamak ifadesiyle birlikte karşımıza çıkıyor. Bazen sosyal medyada mindfulness ile ilgili bir yazı karşımıza çıkıyor veya çevremizden bu ifadeleri duyuyoruz ve içten içe, acaba ihtiyacım olan bu mu? diye soruyoruz kendimize.


Son zamanlarda tekrardan izlediğim bir Amerikan dizisinde, lise öğrencisi bir kız şöyle söylemişti, hayat bazen çok basit ama bazen de bir o kadar karmaşık görünüyor. Bunu okumak sizde nasıl hisler uyandırdı bilmiyorum ama beni çok etkilemişti, çünkü gerçekten de öyle hissettirdiğini fark ettim. İşler bizim için yolunda gittiğinde sanki kolaylıkla akan günler, işler pek de bizim istediğimiz gibi ilerlemediğinde bir anda zorlaşıyor sanki. Hatta bazen bir günün akışında, sabah telaşla uyanıp işe veya okula gitmek üzere hazırlanırken, devamlı bir şey yetiştirme halindeyken, sorumluluklarımızı yerine getirmeye çalışırken yorgun hissediyor ve kendimizi hayatımızı, seçimlerimizi sorgularken bulabiliyoruz; düşüncelere gidiyoruz, bir takım hisler ortaya çıkıyor, bedenimiz duyumlarla bize bir şeyler anlatmaya çalışıyor...


İşte mindfulness pratikleri biraz durup, olan her neyse ona bakma imkanı sunuyor bize. Sıklıkla kullanılan nehir metaforundan ilerlersek; mindfulness ile birlikte telaşlı nehir akıntısına kapılıp gitmek yerine, nehrin kenarında oturuyoruz ve akan nehri izliyoruz. Ve en güzel kısmı da, mindfulness pratiklerini istediğin zamanda, yaşta hayatına dahil edebilirsin. Bunun için özel bir beceriye sahip olmana gerek yok; yalnızca istemen ve pratik etmen yeterli.


Peki Mindfulness Nedir?

Pratik önerilerine geçmeden önce mindfulness'ın ne olduğunu anlayalım. Aslında genel geçer bir tanımı olmadığı için bu alanda çalışan değerli kişilerin farklı tanımlarına denk gelebilirsin. John Kabat Zinn'in de ifadesinden esinlenerek, en basit haliyle şu şekilde ifade edebilirim:


mindfulness, dikkatimizi kasıtlı olarak şimdiki an'da olana getirdiğimizde ortaya çıkan farkındalık hali.

Neden kasıtlı? Çünkü zihnimiz biz hiçbir şey yapmadığımızda yani kendi halindeyken genellikle geçmişle ilgili bir anıya veya gelecekle ilgili kaygılara, düşüncelere gidebiliyor. Biz, kasıtlı olarak dikkatimizi şimdiki an'a davet ediyoruz. Şimdiki an'a getirdiğimizde ise farkındalık doğuyor. Tam şu an bu yazıyı okumayı bırakıp, gözlerini bulunduğun ortamda serbestçe gezdirirsen, belki daha önce fark etmediğin bir detay gözüne çarpabilir; gölgeler, renkler, desenler.


Bunu Neden Yapalım Ki?

Kendine, neden bunu yapmalıyız'ı soruyor olabilirsin ve bu çok doğal. Mindfulness pratiklerinin araştırılan ve bilimsel çalışmalara dayanan birden çok faydası var. Popüler ifadelerden ziyade, bendeki etkilerinin birkaçından bahsetmek istiyorum. Ancak altını çizmek istediğim bir yer var, herkesin pratiği ve deneyimi kendine özgü.


Mindfulness pratiklerini bir amaç doğrultusunda değil, niyetle uyguladığımızda etkileri kendiliğinden ortaya çıkıyor. Bu biraz da yoga yaparsambedenim şekillenir mi sorusu gibi bana kalırsa. Vücudun şekillensin gibi bir amaçla değil de, yogaya başlamaya niyet edip, düzenli pratik yaptıkça bu şekillenme kendiliğinden ortaya çıkabiliyor.


Şu an 30 yaşımdayım ve 22 yaşımdan beri meditasyon hayatımın içinde. Deneyimlerimden yola çıkarak samimiyetle söyleyebilirim ki önce bir beklenti halinde olmadan yalnızca pratiğin kendisinde kaldıkça zamanla hayatındaki dönüşümü fark ettiğin bir noktaya geliyorsun. Örneğin benim kendimi, içinde bulunduğum ilişkileri anlamlandırma şeklim değişti. Kendimi tanımaya başladım; hislerimi, bedenimdeki yanısmalarını fark ettiğim bir noktaya geldim. Önceden zorlu bir durumla karşılaştığımda sanki dalgalı bir denizde boğulmamak için çırpınıp duruyordum. Şimdiyse, çırpındığım hallerimi fark ediyorum ve çoğu zaman da çırpınmaya gerek duymadan daha ılımlı bir pencereden bakabiliyorum.


Yine söylediğim gibi, herkesin pratiği, deneyimi kendine özgü.

Ufak Adımlarla Başlamak İster Misin?


Güne nasıl başlıyorsun? Uyanır uyanmaz telaşla saate bakıp, hazırlanmaya geçtiğin oluyor mu? Veya hemen bir kahve, çay alıp, işe koyulduğun? Benim oluyor. Özellikle böyle acele başlayan günlerde, kendime birkaç dakika ayırıp, durup birkaç nefes boyunca nefesimi izlemek ve yazmak; o güne dair niyetimi belirlemek günüme daha keyifli başlamamı sağlıyor.


Bu yüzden bu hafta, eğer sabahları buna ayıracak vaktin yoksa da ofise gittiğinde veya okulda bir mola sırasında, yalnızca birkaç dakika ayırıp, o gün için niyetini belirleyebilir misin? Bunun için kendine şu soruları yöneltebilirsin;

  • Bugün, nasıl bir gün yaratmak istiyorum kendime?

  • Bugüne nasıl bir tavırla yaklaÅŸmak istiyorum ve bunu kendime nasıl saÄŸlarım?


Eğer günde ayıracak yarım saatin varsa, meditasyon aracılığıyla da mindfulness pratiği yapabilir ve kendi içinde ve etrafında olanlara daha derin bir yerden bakabilirsin. Bu her zaman mümkün ancak mindfulness deneyimlemek için saatlerini ayırman şart değil. Yukarıda bahsettiğim pratiği yaparak, bugün ufak adımlarla başlayabilirsin.


Ve kendine hatırlat; mindfulness ile kendimizi değiştirmeye çalışmıyoruz, kendi içinde hali hazırda var olan bazı nitelikleri besliyor ve yüzeye çıkarıyoruz.



Sevgi ve Åžefkatle,

Ülgen


Instagram hesabımda günlük hayatında uygulayabileceğin kısa mindfulness pratikleri paylaşıyorum. Bu yazıyla ilgili iki paylaşımıma aşağıdaki görsellere tıklayarak ulaşabilirsin:

















Blog yazılarımın dışında her ay belirlediğim bir temaya yönelik paylaşımlarım direkt sana da mail olarak gelsin istersen, mail bültenime ücretsiz üye olabilirsin!



Mindfulpath

Mindfulness & Koçluk

Mindfulpath by Ülgen Yıldız

Mail: hello@ulgenyildiz.com

​​

bottom of page